eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"


uyudumuyandımgeçersandım vol22


öncelikle uykunun hak edilen bir şey olduğundan dem vuran friedrich’in suratına bir yumruk. log normal eğrilerden gaussian eğrilere ve oradan da sadece ve sadece bir kaç noktaya terfi eden sevgi dağılımları çizen beyine bir bazuka. üşüyen ayaklara bir çift yemeni, soğuk ellere krem, çokça krem, plazmolize krem. nasılsınız endless? bitte schön. bursa hala burmadı, hala hep gece. nasılsınız endless? thanks, and you? bursaya gide gele uslandım. nasılsınız endless? un do stres...

bi yerlerde beni izleyen bir şeyler var ve ben buna bilumum *^&'*'+?* sansürce inandığım için hala sulusepken, sereserpe ve de sarpa sarmadan iki noktayı üst üste koymaktan bile acizim. nasılsınız endless? fak yu. upss, loop'a girdi bu. nasılsınız endless? kelimelerim parsellendi, o sebeple yazmaya mütereddidim. öeeh. senin yazılarının ortasında elektrikler kesiliyor bak, hani göremiyorum nerdeler? aşağı yuvarlandılar bak yine.. tıngır.. mıngır.. sadece ve sadece şu an gebermek fiilini hücrelerime kadar hissetmek istedim. oldu mu?


pek oldu. uykum yok sadece. ilk cümlede friedrich’e ayıp oldu ama. onu boşver de loop’tan çıktın sen. ay pardon, nasılsınız endless?. yemezler. hahah. ne hahah, hohoh. o değil de senpatiklikten ölcez bi gün. sen dur ben bi sınırları zorlıycam: mihihi. inan ki çok başarılısın. sağol.


hani bi' çeşit önlem bi' çeşit tedbir almak mahiyetinde, oluyor ya filmlerde adam(sandler) bir şeyleri bir işaret olarak algılıyor, filan? galiba benim sorunum işaretleri görüp de algılayamıyor olmam. (hii sevgilimm, ya geri zekalıysamm!?) diyelim -mi- diyelim bayağı işaretler görüyorum gündüz havalar aydınlıkken, gece pek işaretler görmüyorum, geceler çok işaretsiz geceler gece demezsin yani görsen, böyle işaretsiz gece mi olur be, ışıkları mı açim yoksa napıyım napıyım, anlamıyorum ki yer değiştir, iyi çekmiyorsun ordan. sen iyisi mi onu boşver de suç ve ceza beni sevgilim. dost'oyewski diye nice nicesine sarılıyım mümkünse yok öyle değil öteki türlü hıhı, ama sen de kabul et hayat bedbaht. bari fareler ve insanlar beni sevgilim, hı? dandik bir kitap gibi konulayım çaydanlığının altına da postmodernitenin de çarkına çomak soksun sayfalarım.


P/S:dolmuşun gelmesine ramak kala cadde kenarında bir poster görüp de fiyatını sormak için o tarafa seyirip de, dolmuşu kaçıranlar, birleşin! ayrıca 2. dolmuşu beklerken geçen zamanı 1. dolmuşun peşinden koşturararak yiyenler de sağdan sayın.


bir de; usanmadan, utanmadan, uyanmadan..


toplayaraktan;


"dalyanları bir birine katmak orkinosların harcı... "


bir de mercan adaların, 3 tarafı dehlizlerle kaplı...


or kin os...

4 üvercinka:

nasılsınız endless..

'işaret' dil inin pembe olduğuna dair bir söylentidir gider, dalyanlarda..

^ağ var^ sesleri uğuldarken..

we may be through with the past..

hem ki kem..

hızla gelen bir zıpkının önünde nereye yüzülür ki ..

bir de

deniz kızı girmiştir düşüncesine, iflah miflah ta olmaz hani..

olsa,

"yazılmasada olurdu" diye başladığı bir öykü ile öykünürmüydü..

but the past aint through with us.. biiip biiip jip binnn..

siz yokmusunuz siz derya kuzuları tadında..

kılıcı hüzünlü de ne komik ne menem ki yine hem..


nasılsınız endless..


pembe ve sivri..

mi..

Yok yok...

Gayrı ben iflah olmam..:)

kaybolmuş kokusudur gecede afişe edilen bir yırtık karanfilin.kanasa duyulmaz gürültüsü,karanlığı kovalar,tünele ışık tıkamış gündüzü ağır basan korku bekçisi.silinmemiş yollardan birikmiş yolcular bilemektir biraz da onunkisi.köprüsüz sulardan boğulmasız geçişler için..'git'leri 'gel'lerinden ayıran sığ sulara gömülmüş okyanus kırıntılarıdır,umut sayıltıları.oysa serzenişlere aralanan kapıdır dökülen kırık gülüşlerin gölgesi..demem o ki..neyse anladın sen unutmak için beni unutturacaklar bulmana gerek yok kaybet kendini dön özüne...kalanları al çöplüğe yakışmıyorlar..

Sen kimsin bana S'ağır..,,?



[...]