eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"


"YOK

yok

Gidecek yerim


Sağlam erkeğim


Hiç birşeyim yok

Yok yok






Kırmızı meşin bu hayat peşin
Hiç benzerim yok Yok yok
Kralım azizim bide efendim
Kastım mastım yok

Yok yok
Ödeşen suçum barışan düşüm
Sıktığım düşüm yok
Yok yok..."



umay..


"her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. her gün bir kezdışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim. her gün bir gazeteye boş gözlerlebaktım. her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. hergün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. her gün bir kuzeykışı indi içime. her gün karşımda duran fotoğraflarınabaktım. bir kez öfkelendim her gün bir kez sordum kendime neden bukadar bağlandın. her gün adalet ve zalimlik üzerine düşündüm.belki de her şey. her gün bir barbar, bir medeni ile gezdimsokaklarda. minareleri her gün sabaha ezan sesleriyle ben açtım. hergün bir perdeyi aralamaya çalıştım. her gün hiçbir şeyianlamadığımı düşündüm, her gün her şeyi anladığımıdüşündüm. güvercinleri yolculadım. her gün, günleredayanamadığımı düşündüm. kitapları alt alta dergilerikıvırarak yan yana dizdim. ne idüğü belirsiz yerler benimleyürüdü. gördüğüm her "cümle" bana bir bıçak gibi battı, anlamadım. her gün bir taş parçası söktüm içimden. her günuyku beni koynuna alsın diye yalvardım. her gün, gün bitiyor gecebitmiyor dedim. her gün işlerin beni avutmadığını gördüm. ayrılık günlerini sonradan niçin sisli bir perde gibi hatırlarızdiye sordum. öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursandüşersin dedim. her gün en az bir saati ayakta durmaya, dimdikdurmaya ayırdım. her gün ömür sözcüğünü bir kez kalbimdengeçirdim. her gün ömür sözcüğü kömür gibi tınladı içimde.her gün sana içimden bir kez "sevgilim" diye seslendim. her gün sanabir kez "zalim" diye seslendim. her gün, yan yana oturup birbirinerikkatle bakan iki yaşlı kadını düşündüm. her gün okadınların bu fotoğrafı yırtıldı dedim. her gün "âh" ettim birkere, bir kere o âh'ı geri aldım. her gün "yol arkadaşım" dedim, kahırla kapladım sözlerimi. her gün acını tattım. her günunutmak için değil, unutmamak için ağu kattım kalbime. her güninsan olmak ne çok kusur içeriyor diye düşündüm. her gün birkilidi açmaya çalıştım. başka bir şey vardı, başka bir şey; ben sana dünyanın değil yeryüzünün diliyle seslenmiştim. çilenedir, günah ne? bana ne bunlardan. dünyanın merkezi sendin her günben senden uzayan uçsuz bucaksız bir kara. karrrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaa.. "
Birhan Keskin