eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"


turuncu kimi zaman; gecenin kırmızısı ve güneşin sarısından olma, imgenin anasından doğma bir rengin düşsesiyle..:


portakal reçeli; nasıl yapıldığı, nasıl koktuğu, neleri zihne düşürdüğü değil mevzu; kimsenin anısıyla başedecek gücüm yok.. kavanozda duruşunu gözümüzün önüne getirelim. dış tarafları rendelenmiş, ve anlatmadığımız tarifiyle reçel haline getirilmiş portakal kabukları cam kavanozlar içinde rulo haline gelmişler. raflardan kafalarını uzatıp bana bakıyorlar. kavanozun kapağını plop diye açıyorum, çatalımı batırıyorum. turuncu renkli turunçgil suyu damlıyor rafın altında oturan kel adamın kafasına. su da dediysem, kıvamlı bir sıvı aslında. ne çok koyu, ne de çok cıvık. herkes memnun portakal reçelinden. aromasını çekiyorum içime, deniz maskemi takıyorum, portakal ağacından denize atlıyorum.derya turuncu olmuş kavanozun içinde. dev karanfil taneleri yolumu kesiyor ki uyanıyorum. bahar sabahı portakal bağında boğum boğum karanfillerin tekrarı. portakal reçelindeki tekrarsızlık gülüm. tekrarın portakalsızlığı..

Mumları


Üfle,

Bir

Dilim Kes

Hayattan..