eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"

Nasıl anlatsam, nerden başlasam, Bodrum Bodrum.. Kaç kişiydik o zaman bak, kaç kişi kaldı şimdi'den sonraki "hıh"laması Mazhar Alanson'un.. Ne Bodrum'u yahu uzar gider izmirler istanbullar rehnedildim ben burda..


Japon Bahçesi denen cennet köşelerinden birine gittik haftasonu, sevgili güzlük. Biliyorum bu kelime oyunlarından oldukça rahatsızsın sen de ama ne yaparsın, serde ördeklik var, vaklayamam. Dere var bildin mi, ördekler filan içinde, sazlıklardan havalanan hem de, bildin, konuşamıyorum. Ama ben böyle bir yeşil, ama ben böyle doğa.. Gördüm elbet, ama bu misal bir "yay" filminden olsun, kim ki duk? bir belki hitchock, ya da ne bileyim bilinmedik bir yönetmenin bağımsız bir filminden kareler içindeyim, işte ben böyle bir hal içindeyim, bir sürü haller içinde falan filanım. Şekil A'da görüldüğünden çok daha gerçekdışı elbet, içinde yürüyorsun falan düşünsene, hayat ne garip. Güzel bir haftasonusuydu nihayetinde, bu yazıyı yazarken de diğer haftasonu geldi bile, zaman çabuk geçiyor Mona..



Halloween partisi var burada ecnebilerin, dün gece envai çeşit kıyafet, parti, dans filan.. Eğleniliyor ama dedim ya, ben not parti insanı.



Onun yerine mesela şu an Piramida namlı bir restaurant-cafe 'deyim, oldukça enteresan bir yemek yedikten sonra kendime bir bira söyledim, evet laptop'umlayım, sonra seninsatırlarındagözlerimi.. anlasana, konuşamıyorum. Kendime uygun mekan arayışlarım sürmekte, bu akşamki seçimimden gayet hoşnutum, diğerlerinden sıyrılıp tek başıma geldim bu kez, çok da mes'udum. Burada da Halloween kutlaması var ama parti modunda değil, güzel müzik, sıcak mekan, cadılar bayramı süslemeleri, sohbet edip bira içen insanlar, o kaa.. Ne güzel baksana, in aşağı tutsana..




Yukarıda da Şapkasal haller filan işte, teşhirciyim ya ben ondan.. Gizemlimelankolikbilinmeyenx ergen triplerine gerek yok, ahanda ben. Evet, ahanda. Evet evet, ne güzel sözcük. İlk duyulduğunda biraz irrite edici ama tekrarlandığında anlamı yitmiyor, açık ve net: ahanda. Karıştırma o zaman, oldu canım, sen şekeri boca et çayımın içine, karıştırmadan içerim ben. Her ne ise, sen, ben değirmenler.. Belki de en güzeli böyle, sen, ben.




Madonna'ya benziyorsun dedi biri bana dün gece, sen ilk değilsin dedim.. :) Pek alaka kurabilmiş değilim gerçi ben, benzetme yetisi ilginç, insanların.. Bu da böyle bi' anımdı, paylaşmak istedim, eouıofmrkl.

Geçen yolda yürürken karşıma çıktılar yine, bizim cüceler pek bir dertli idi, oturduk söyleştik biraz, birininki elbet kız meselesi, almış eline sazını, söyler kara yazılı.. Diğeri de pek bir feylesoftu, varoluşsal açmazları varmış, onlar söyledi ben dinledim, hımm dedim yollandım, gene gel, dediler. yamuk prenses ve yedi cüceler, öeh.

yecüc ile mecüc koydum adlarını..



Bir sürü bir sürü şeyler biriktiriyorum; anılar..


Benim anılarım senin geleceğin oluyor..


Ama ben nerdeyim, ben elimde saz, ben kimim? Bira ve kahveli gecelerden yine, gidezeim şimdi, gece tramvayları, boynum, üşüm..

Daha yazacaktım ama, mürekkebim az geldi. Şimdilik oççakal sevgili küllük. Polonya ayazına çıkacağım şimdi, sigara, sen, ben, değirmenler..

0 üvercinka: