eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"


..."Her ipi denedim infazıma...!"


Düşlerine yağmur vurdukça kanayan yitik bir evreni,tekil çokluğuyla donduran bir çığ-lıktım sadece.Yaşasaydım ka'bir yaşında olacaktım.Dumanı tüttükçe sönen mühürlü ateşlerin közünü kuru'tan bir is-yandım...
Yer-yüzüne basan zamanın ayağındaki mayasıl bulaşmış olmalı tenime,çürüyorum!Bu naylon bakışlı şehrin (s)ur diplerinde kalbime yayılıyor zehir,felçli bir yetinme güdüsüyle ötenaziye konuşlanıyor tüm adreslerim.Yüreğim ancak ölü bir beden sıcaklığında,kalbim -kendine bir yalan-atıyor...Azrail'i bile inandırdım yaşadığıma,sualsiz bir duanın yalnızlığa mahkum mahşer-i kebir taşında. Kanayan her hücresine damıtılmış çığlığımı avutuyorum sessizliğimle.Kül rengi ayazlarda Tanrı eli değmemiş günahlara dayanıyorum kendi gölgesine pusan evliya sabrı gibi.Korkunun cesaretlendirdiği iki damla gök-yaşı ve sonsuzlukla ölçüşen virgüller koydum suskun kelimelerin kifaye düetlerine... Bu, sus payı na-sır paydası! Değişmeyecek artık bu sonsuz sürgünlüğümün eski yasası.Nefessiz soluklarda yitirdiğim bir Olympos gecesinin suretini arıyorum...Her çöl kendine de sürgündür ya bir de.Alacak'aranlık (d)eğince güne,yoldan çıkmış bir meleğin şehir çöplüğünde bulduğu tükenmiş kalemin zaman kavramını altüst eden mürekkebinde (g)izli herşey.
Her kaçış kendine mülteci...!
Bıçaksız devinimlere militan zamanlar... Genleriyle sevişen ve gitgide çürüyen bir mikro(p) evren! Acil kalp nakline ihtiyacım var!Aklın tütsülemediği,günahın gölgelemediği,şüpheyle bıçaklanmayan,öfkeyle kurşunlanmayan...Issız ve dipsiz bir gölün siluetinde boğdum çünkü yansımı.Kiş'ilik kanseriyim.Ser'e serpile kendi kanımın-ya da herhangi bir anımın-pıhtısında dondum! Sır(f) bu yüzden işte,kirli çıkın bir iç yaranın sızlarından bile alacaklıyım.
Bir seraba düş'tük biz,bir düşe gerçekliktik.Oysa mürekkepsiz bir kaçışın tortusunda kan tutmuyordu harfler,alfab'etik sırayla kurşuna dizdiler bizi,satır satır...Hiç hececilerdendik ve yalnızca dizgisini azat,yazgısını berbat etmiş bir nota koyduk bu boşluğun perdelenmiş kuytusuna.Portrelere asıp gözlerimi-zi...
Sonraları keşfettim çaprazlamayla karakterleri sonsuzluğa betonlamayı.Sonrasızlığa öncelik tanıyan kördüğümlerdi derin sığ'ınaklarım,hafızasını kaybetmiş bir yaranın kimliğinde,kendi kabuğundan alel'ecele soyulmuş.... Yaşasaydım ecel yaşında olacaktım.Karanlığından ritimsiz geçtiğim bir kalbin kaza süsü verilmiş intiharıyım bu yüzden en az,güneşi ödünÇalınmış bir gecenin kuytusundaki çocuğun kırılması muhtemel düşüyüm en fazla...
Ki; Oda sıcaklığında muhafaza edilecek kayıplarım kalmadı,intihar etiketli aldanışlarım da,tedbiri aşktan alınmış ve çölde yalnızlığı,dahası acıyı üzerime kuma getirecek bir bekleyişim de...!Sözcüklerimin arası uçurum, ağ tutmuş harfler birbirine ölümcül,ve her ağıt kendine zehir,yaşanmamış bir ömrün nefesinden müebbeden men...!
(eskilerden, yerleske.net zamanlarından bi' karayazın...karayaz...karaya...kara..kapkarayım yine...)

0 üvercinka: