eflatun sufleler...

"bunları yazmakla, çıldırmaktan kurtulunur mu..?"

ne kadar ile başlayan tüm soruların bitişiğinde, yakana teyelli kum saatlerini çevirir dururken zaman, sen orda" zerdalisiz bir dal gibi"..

işte orada, iki kol açımı uzaklıkta, ellerini açıp arkada birleştiren çocuksundur da, her sözcüğün sınır ihlalidir bile, her kızılca kinayen orda öylece durma ihtilaline, orda öylece vurulma ihtimaline uçurtmadır hani.. bulut, yağmur, pas, çivi.. ordan öylece geçmek..
karpuz kabuğundan değil, koltuk değneğinden hiç değil, iyisi mi harita metod defteri sayfasından uçak yapsana sen bana, kollarımı arkada birleştirip anlatayım..


bu kadaarr diye gözlerimi yumup hem, bu kadar 'sarı'yken, böylesine 'zamansız'ken bütün rakamlar, senken tom'balad'an çıkan..

"ah camları kırık kalbim, benim en eski pencerem..."



2 üvercinka:

taşın altına koydum.. bed'elimi..

Ne güzel kısa ve net ... teşekkürler..